YAHYA KEMAL BEYATLI

2 Aralık 1884 tarihinde Üsküp’te dünyaya gelmiştir. Annesi, ünlü divan şairi Leskofçalı Galip’in yeğeni Nakiye Hanım; babası eski icra memuru dönemin belediye başkanı İbrahim Naci Bey’dir. İlköğrenimine, 1889 yılında Üsküp’te Sultan Murat Külliyesi’nin bir parçası olan Yeni Mektep’te başlamıştır. Daha sonra yine Üsküp’te bulunan Mektebi Edeb’e devam etti. 1892’de Üsküp İdadîsi’ne girmiştir. 1897 yılında ailesiyle Selânik’e taşınmıştır. Çok sevdiği ve etkilendiği annesinin veremden ölümü onu çok etkilemiştir. Babasının tekrar evlenmesi üzerine ailesinin yanından ayrılıp Üsküp’e döndüyse de, kısa süre sonra Selanik’e geri gelmiştir. Esrar takma adı ile şiirler yazmıştır. Ortaöğrenimine devam etmek üzere 1902 yılında İstanbul’a gönderilmiştir. Servet-i Fünûncu İrtika ve Malumat adlı dergilerde, Agâh Kemal mahlasıyla şiirler yazmaya başlamıştır. Okuduğu Fransızca romanların ve Jön Türkler ‘e duyduğu ilginin etkisiyle 1903 yılında II. Abdülhamit baskısı altındaki İstanbul’dan kaçarak Paris’e gitmiştir. 1913 yılında İstanbul’a dönmüştür. Darüşşafaka İdadisi’nde tarih ve edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Bir süre Medresetü’l-Vaizin’de uygarlık tarihi dersi vermiştir. Bu yıllarda Üsküp ve Rumeli’nin Osmanlı devletinin elinden çıkması onu derinden üzmüştür. Ziya Gökalp, Tevfik Fikret, Yakup Kadri gibi şahsiyetlerle tanışmıştır. 1916’da Ziya Gökalp’in tavsiyesi üzerine Darülfünûn’a medeniyet tarihi müderrisi olarak girmiştir. Sonraki yıllarda garp edebiyatı tarihi, Türk edebiyatı tarihi derslerini de okutmuştur. Hayatının sonuna kadar çok yakın dostu olarak kalan Ahmet Hamdi Tanpınar, onun Darülfünûn’da öğrencisi olmuştur. Bir yandan da edebî faaliyetlerini sürdüren Yahya Kemal, Türk dili, Türk tarihi konularında gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır. Peyam gazetesinde Süleyman Nadi mahlasıyla, Çamlar Altında Muhasebe başlığı altında yazılar kaleme almıştır. 1910’dan beri yazmakta olduğu şiirlerini ilk defa 1918 yılında Yeni Mecmua adlı dergide yayınlamıştır. Türk edebiyatının baş aktörleri arasında yer almıştır. Vermiş olduğu eserler sayesinde edebiyatımıza önemli bir yer edinmiştir. Yakalandığı bir çeşit bağırsak iltihabı nedeniyle tedavi için 1957’de Paris’e gitmiştir. Bir yıl sonra 1 Kasım 1958 Cumartesi günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde vefât etmiştir. Cenazesi Aşiyan Mezarlığı’na defnedilmiştir.