İlk çağ Türk tarihinde doğan çocuklara önce geçici bir ad verilir, bilahare büyüdükten sonra göstereceği bir kahramanlığa karşılık ad verildiği hepimizin malumudur. Bunu çağımıza taşırsak “Kimya Nobel ödülü sahibi Aziz Sancar”ların sayısını artırmak için ilim irfan/bilim teknoloji yolunda göstereceği başarılara göre adlandırmanın en doğru yol ve dönüşüm olduğuna/olacağına inanıyorum. Sadede gelerek “Doğmamış bebeğe ad koyma” misali Türkiye’nin % de % kendisinin yapmak istediği (YERLİ-MİLLİ) otomobile ad telifleri yapılmaktadır. Önce hayırlı uğurlu başarılı olsun diyor gönülden destekliyorum. Japonların işe taklitle başlayıp şu anda dünyada ilk üç sırayı kaptıklarını düşünürsek neden olmasın. ilk Türk uçağını yaparak bir çok ilklerin sahibi rahmetli Nuri Demirağ ile Vecihi Hürkuş gibi “çılgın, uçuk, fıttırık zeka Türk” lere fırsat imkan tanımak gerekir. Bunlardan da Türk insanında çok vardır. Yeter ki değerlendirelim. Ad önerimi Almanya öğretmenliğimdeki bir anımdan ilhamla yapacağım. Üç Türk arkadaşla öğretmenler odasında müşterek yaptığımız sohbette tek İtalyan öğretmen Alberto “Bu gün uluslararası mavi renk olan, benimde çok hoşlandığım Turkuaz, gerçekten Türklere mi ait?” sorusuna, Alman öğretmenlerle yine tek Yunan öğretmen Niko da vereceğim cevaba ilgi duydukları, tavırlarından belli oluyordu. Kısaca; İslamiyet’ten önce Türklerdeki gök tanrı inancında kaynaklanan, Hun Türklerinden alda günümüzde “Gök mavisi beyaz bayraklı Azerbaycan bayrağına” kadar tarihsel akış içerisinde önem ve milli kutsiyetini ve bu sevgi ve bağlılığın günümüzde de devam ettiğini anlattım. Anlattıklarım ara ara Türk arkadaşların katkılarıyla da ziynetleşerek, tam bir hüsnü kabul görmüştü. Değerlerimize sahip çıkmayınca başkaları çıkıyor ve sonrada elimizden kapıyorlar. Ata sporu Güreşimize Ruslar, Peynirimize Bulgarlar, Dönerimize Yunanlılar, Mevlana ile Nasrettin Hocamızı da İranlıların elinden zor kurtardık.. Misaller yüz’ü bulur. O halde “Madem kendisi uluslarası renk, dünyada kabul görmüş, hoşlanılmış, bu rengin yapılacak ilk yerli milli taksinin adı TURKUAZ niçin olmasın?” Sıkı durun sıra amblemine/ sembolüne/armasına geliyor. O da ustalarına çok iyi dizayn ettirilecek ”iç içe üç hilal”. Çok hoş olur. Ve birçok yabancı modellerden daha çok beyinlerde iz bırakır. Böylece anlayanlara hem Türk ve hem de İslam mesajı verilmiş olur. Türevlerinde yeşil renkte kullanılabilir. Bazı dostlar diyecek ki madem Türkleri sembolize etmek istiyorsunuz neden doğrudan Türklerin milli sembolü Bozkurt’u kondurmuyorsun?.. Bende diyorum ki EL HAKK niçin olmasın. Sonraki türevlerinde Osmanlı Tuğrası gibi alayül ala olur. Diğer önerilerimi yazmıyorum…