Ortalığın hastalığı dediğimiz, yada salgın dediğimiz çok pis bir hastalıkla mücadele ediyoruz toplumca.
Hastalığı geçirenler kovit ne ki! diyor
Yani bu hastalığın kovit salgınından daha beter bir şey olduğunu anlatıyor.
Kemik ağrıları, geniz akıntısı baş ağrısı boğaz ağrısı, kulak ağrısı… Ne yok ki.
Ve uzun süren sancılı bir hastalık, ateşli bir hastalık
Hastaneler tıklık tıklım…
Doktorlar aynı ilacı reçete ediyor
Sanırım hastalık her kişide aynı sancıları yaşatıyor.
Eczanelerde zaman zaman ilaç yok
Zaten ilaç fiyatları almış başını gitmiş.
Evler ise eczaneye dönmüş durumda zaten
Kimi hekimler grip salgını diyor, kimileri şiddetli grip salgını, hatta akciğer tutulumu yapan
salgınlardan.
Ulusal basın ajansları çeşitli ülkelerden bilgiler veriyor Çin en başta olmak üzere… Ülkede halen daha
kovit salgını bitmiş değil. Ülkeler arası salgın yaymada Çin yine başı çekiyor.
Ve toplumca yaşadığımız bu salgının kovid 19 un mutasyonu omicron olduğu varsayımı da var.
Elbette değişen iklim şartları da yeni hastalıkların türemesinde başı çeken başka bir etken. Sağlık
bilimciler işin bu noktasına dokunmasalar da, normalin dışı bir iklim yaşantısı tabiatın bozulmasına ve
insanın bitkinin doğanın temel yaşantısını etkilemede olumsuz rol oynuyor.
Salgını, salgın yapan toplu yaşam alanları. En başta okullar hastaneler otobüsler…
Okullar tam bir muamma…
Minik çocuklar kendilerini korumayı bile bilmiyor.
Her bir hastalık döngüsünde salgının yeni versiyonlarını birbirlerine ve arkadaşlarına çevrelerine
bulaştırıyorlar.
Sağlık açısından baktığımızda bu salgın bizi epey bir hırpaladı. Neyse ki, önümüzde çocuklar için ara
tatil var da, biraz rahat ederiz. Yoksa salgın dönemi okul tatili doktor yerine ilaç gidi gelirdi.