Erzurum'da görev yapan hekim ve sağlık çalışanlarının yanı sıra vatandaşlarında katılımıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için sessiz yürüyüş 41 haftadır devam ediyor.
‘ZALİM ZULMÜNE DEVAM EDİYOR’
Erzurum kalesi önünde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için toplanan sağlık çalışanları adına açıklama yapan Aile hekimi Muhammet Mutlu, ‘7 Ekimden bu yana 10 aydan fazla süredir devam eden Filistin soykırımında; bebek, çocuk, gebe, kadın, yaşlı denilmeden binlerce masum insan, işgalci terörist İsrail ve teröristlerin en büyük destekçisi ABD tarafından acımasızca katledildi ve katledilmeye devam ediliyor. Zalim zulmüne devam ediyor; Peki biz ne yapıyoruz? Daha yeni doğmuş bebeklerin kafaları, kolları acımasızca koparılırken, gebe kardeşlerimize ve esirlere tecavüz edilirken, bombalarla öldüremedikleri Gazzeliler, yardımlar engellenmek suretiyle aç ve susuz bırakılarak ölüme terk edilirken, İslam dininin tüm değerleri katil Siyonistlerce aşağılanırken bizler ne yapıyoruz? Elimizden geleni yapıyor muyuz? Yoksa gaflet içinde sırtımızı mı dönüyoruz? Oysaki Rabbimiz, yukarıda meallerini okuduğum ayetlerde bizi, hesap gününün çetin olacağına ve yakın olduğuna dair açık açık uyarıyor’ diye konuştu.
HESAP GÜNÜ BİZLERDENDE HESAP SORULACAK!
Mutlu açıklamasının devamında, ‘Gazze' de Müslümanlar zulüm altında inim inim inlerken, bebekler, çocuklar parçalanırken nasıl olur da Müslümanım diyen biri mazlum kardeşleri için umursamaz ve vurdumduymaz davranabilir? Ahiret inancı olan biri nasıl hesap gününden çekinmez ve korkmaz? Paramparça edilip, bombalarla diri diri gömülüp, yakılıp şehit edilen o masum yavrular, hesap günü karşımıza dizilip, Müslümanlardan tek tek hesap sorduklarında, ne cevap vereceğiz? Bu soru 10 aydır her gün bizleri yiyip bitiriyorken, söyleyin, nasıl rahat olalım, hiçbir şey yokmuş gibi nasıl davranalım? Allah'ın huzurunda ‘Neden bizi görmezden geldiniz? Neden bizi öldürenlere destek verdiniz? Neden sesinizi çıkarmadınız? Neden bize yardım etmediniz? Diye sorduklarında hangi cevapları hazırladığımıza bakıyor muyuz ey Müslümanlar ve Müslümanların liderleri? Gaflet uykusundan uyanalım artık! Çok geç olmadan, zulmün ateşi bize de ulaşmadan uyanalım ve bir şeyler yapalım! Peki ne yapalım mesela, ne yapabiliriz? Daha azını yapmadan, daha çoğunu yapamayız kardeşlerim! Rabbimiz kitabında cihad etmekten bahsederken, çoğu ayette "onlar mallarıyla, canlarıyla cihad ederler." Buyurmuştur. Önce mallarıyla cihad ederler diye geçmesinin bir hikmetini de âlimler şöyle açıklar: "Malından vazgeçemeyen, canından hiç vazgeçemez!" Yani daha azını yapamayan, daha çoğunu da yapamayacaktır demektir bu. Filistin’deki bu dehşet verici zulmü engellemek için şuan yapabileceğimiz şeyleri yapmalıyız ki; ileride imkânlar el verince daha fazlasını da yapabilelim’ dedi.
BOYKOTLAR DEVAM ETMELİ
Daha etkili ve yaptırımı güçlü olan adımları devletimizden bekliyoruz ve mazlumların kurtuluşu için alınacak her türlü kararı sonuna kadar destekliyoruz diyerek sözlerine devam eden Mutlu, ‘Şuan için yapabileceklerimiz içinde boykot etmek zaten üzerimize farz olan bir yükümlülüktür. Aldığımız her İsrail destekçisi firmanın ürünleri zalimleri desteklemek ve zalimlerden olmak demektir. Rabbimiz : "Zalimlerin yanında olmayın (onlara sempati dahi duymayın, onları desteklemeyin); sonra ateş sizi de yakar. Allah'tan başka dostlarınız olmadığına göre, bir yerden yardım da göremezsiniz!" (Hud113.) buyurmuştur. Yine rabbimiz kitabında şöyle buyurmuştur: " Allah, dininizden dolayı sizinle savaşanlara, yaşadığınız yerden sizi çıkaranlara ve çıkarılmanıza destek verenlere yakınlık göstermenizi men eder. Onlara yakınlık gösterenler zalimlerin ta kendileridir."(Mümtehine 9) Boykotu ciddiyetten yoksun, saçma sapan bahanelerle yapmayan, boykotlu ürünleri alan veya satan bireyler, zalimlerden olma gibi büyük ve ciddi bir sonuçla karşı karşıyadır. Boykota her alanda azami dikkat etmek zorundayız. "Dua, müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur." Buyurmuştur Peygamberimiz(s.a.v.). Gece ve gündüz her fırsatta; başta Filistin olmak üzere tüm coğrafyalarda, zalimin zulmü altındaki insanlara dua edelim. Zalimlerle savaşan kardeşlerimize dua edelim. Zalimlerin helakı için dua edelim. Devletimizin bekası ve gücü için dua edelim’ diye konuştu.
BİR ZULMÜ ENGELLEYEMİYORSANIZ, EN AZINDAN ONU HERKESE DUYURUN
Elimizden geldiği kadar maddi yardım yapalım diye konuşan Mutlu, ‘Güvendiğimiz yardım kuruluşları, şahıslar kimse, fark etmez, yardım edelim. Bir şekilde bölgeye yardımları ulaştıran birçok organizasyon var. "Yardımlar ulaşmıyor" deyip, kestirip atarak vicdanlarımızı bastırmayalım. Sesimizi kısmayalım, susmayalım. Her platformda, her organizasyonda, her arkadaşlar arası sohbette, her sosyal mecrada zulümden bahsedelim, yapabileceklerimizden bahsedelim! "Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun." buyurmuştur Hz. Ali (r.a). Mazlumların sesi olalım inşallah. Selam olsun! Canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze halkına... Selam olsun! Öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze'nin onurlu hekim ve sağlık çalışanlarına... Selam olsun! Zulme sessiz kalmayan, gücü yettiğince zalimin karşısına dikilen vicdanlı insanlara... Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız’ diyerek sözlerini tamamladı.