Hafta içinde çok şaşırtıcı bir tweet, gündeme bomba gibi düştü. Rus hayranı eski komünist tayfadan, bir araya getirebildiği dört kelimeyle kendini herşey sanangillerden Ataol Behramoğlu, isim vermeden Cumhurbaşkanını hedef aldı. Bir devlet başkanını elbette herkes sevmek zorunda değil. Birileri ölümüne severken birileri de ölümüne muhalefet edecek fakat bunların muhalefetten anladıkları bel altı vurmak. Adam attığı tweette “Bir gün bir devlet başkanı “Devlet benim” demişti. Kafası kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler sığınağında kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asıldı” cümlesini kuruyor. Devlet başkanını kafasını kesmekle tehdit ediyor kendini herşey sanangillerden deprem çadırı... Bu tweet Cumhuriyet’in kurucusuna atılsaydı cezası darağacı olurdu. Normal olan da budur. Peki milyonların oyuyla iktidarda olan ve devleti temsil eden herhangi birine yöneltilen bu tehditin karşılığı neden hâlâ ağır bir ceza değil? Kartal Demirağ ile bu adamın yaptığı arasında bir fark görmüyorum. Ha kürsüye doğru nişan alıp atmış ha milyonlara açık bin alanda söz olarak atmış... Bu ikisi aynı şey çünkü ikisi de öldürmeyi hedefliyor. Birilerine öldürmeyi telkin ediyor. Vatandaşın ağır tepkisiyle karşılaşınca da attığı tweeti silerek “Kimsenin kafasının kesilmesini istemem. Kesmeye,asmaya elbette karşıyım. Fakat ne yapalım ki rüzgâr eken fırtına biçiyor. Ne rüzgâr ekilsin,ne fırtına biçilsin.Evet şairim ben. Ama devrimci ve yurtsever bir şair. Bu gibilerden hiç birinin sonu iyi olmadı.” düzeltmesini yapıyor. Bahçede dolaşan krala pandik atarak, “Özür dilerim kralım, sizi kraliçe sandım” diyen zevzekten farkı ne ki? Şairmiş... Sizin şairliğinizin milletteki karşılığı depremde kurulan çadır kadar bile değil. Yurtseverliğiniz ise terör sevicilerin yurtseverliği ile aynı miktarda ve hükümdedir. Bu vesileyle söylemek gerekir ki yurtsever rolü yapanlarla gerçek vatanseverleri ayırmak için bu ülkenin yeni bir Ceza Kanununa ihtiyacı vardır. Teröre destek verenleri de insanları tavuk gibi kesenleri de devleti tehdit edenleri de hizaya getirecek gerçek bir ceza kanununa... Hırsız yaptığıyla, tehdit eden de söylediğiyle kalmamalı... Katil asılmalı, suçlu maşeri vicdanı rahatlatacak bir cezayla hak ettiği yeri bulmalıdır.