Değerli okurlarımız, memleketimize bahar geldi diyelim. Havalar da bayağı ısındı, baharla birlikte mübarek aya girmiş bulunmaktayız. Bu güzel ve bereketli Ramazan Ayı herkese hayır ve bereket getirsin. 11 Ayın Sultanı gelmeden önce zaten gelişini belli etti. Halkımız hazırlıklarına başladı. Çarşı pazarlar ana baba günü millet fena alış-veriş yapıyor. En çok özlenen lezzetler arasında başta kadayıf ve ramazan pidesi var diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz. Çünkü bayağı özledik. Şu yöremizin en iyi lezzetleri arasında ilk sıralarda yer alan Kadayıf Dolması Ramazan Ayı’nda ayrı bir güzel. Bu tatlı Ramazan’da ayrı bir lezzete ulaşıyor resmen. Çünkü Ramazan dışında tüketildiğinde şahsen o tadı alamıyorum. Ama iftardan sonra limonlu çay eşliğinde çok iyi gidiyor. Dağına, taşına, ovasına ve yöresel yemeklerine tüm Türkiye’nin bayıldığı bu güzel şehir büyük övgüleri gerçekten hak ediyor. Bunları düşününce Erzurumlu olmaktan bir kez daha guru duyuyoruz. İyi ki Dadaş’ız!
Hareketlenen Ramazan hazırlıklarında her gün çarşılar da karşılaştığımız insanların hepsinin elinde poşetler dolusu gıda ürünleri var. Bir de Et Balık Kurumu’nun önünde sabah namazı vaktinde oluşan kalabalıktan bahsedelim. Bu devlet kurumunun önündeki kalabalığa farklı farklı eleştiriler geliyor. Ancak aslını bilmek de önemli. Bu oluşan kalabalık eskilerde ki gibi bir kalabalık değil. Herhangi bir kıtlık yok! Burada olan kalabalık devletin vatandaşa olan bir hizmeti sonuçta! Dışarıda bir serbest piyasa var ve bu kurum vatandaşa daha uyguna protein kazandırabilmek adına cebine fazla dokunmadan bir nevi maliyetine hizmet etmek istiyor. Sonuçta her mahallede onlarca kasap var. Herhangi bir kıtlık yok. Öyle ağızdan duyma eleştirilere pek kulak asmamalıyız. On bir ayın sultanı Ramazan’a tekrardan hoş geldin diyelim.
Esen Kalın…