Erzurum, Ramazan ayını iliklerine kadar yaşayan ender şehirlerden biridir. Sokaklarında oruçtan kaymış gözleri, susuzluktan bükülmüş belleri, tiryakilikten gerilmiş sinirleri görürsünüz. Dinden hızla uzaklaşmanın ve sekülerleşmenin giderek artmasına paralel olarak Erzurum’da da oruç yenilen mekânların sayısı artsa da sokaklar hâlâ Müslüman fakat oruç hassasiyetinin giderek azaldığını görebiliyoruz. Yiyene de yedirene de -eskiden görmeye alışık olduğumuz- bir tepki yok. Herkes ‘alan razı veren razı’ modunda ama bunun bir getirisi olur. Deprem ve sel gibi doğa olayları bizim günahlarımız sebebiyle doğal mecrasından çıkarak yıkıcı duruma geliyor, hatırlamakta fayda var. Hassasiyetlerin azaldığına dair bir örnek de camilerden verilebilir. Eskiden Ramazan ayı ile birlikte irili ufaklı tüm camiler tıka basa dolardı bugün ise Ulucami’de bile boşluk var. Allah sonumuzu hayretsin diyerek konuyu güzel imamlarımıza bağlayalım. Son zamanlarda imamlarımız arasında yeni bir Fatiha okuma modası başladı. Bizim “sıradallazine” oldu “sıratallazine”... Tek tek cami ismi açarak nazara vermek istemiyorum. Merkezdeki büyük camilerimizde bile icra edilen bu kıraate İl Müftülüğünün bu konuya dikkat göstermesi gerekir. Konunun teknik ayrıntıları üzerine elbette açıklama yapılabilir ama biz avam olarak Arap asıllı hafızlardan dinlediğimiz ve eskiden beri de alışık olduğumuz “dallazine”yi istiyoruz. Hiç değilse Fatihamızı yeni moda bozulmalardan koruyalım. Herkese hayırlı Ramazanlar dilerim.