HEM KENDİLERİ UYUYORLAR HEM DE BİZİ UYUTUYORLAR

Üzerinde uzlaştıklarını iddia ettikleri anayasa taslağında 89 maddede hemfikir olmuş, başörtüsü meselesi gibi bir önemli hakkı tartışmalı konu diye kenara itip hayvan haklarını anayasal güvence altına almaya çalışmış altılı masanın taslağı kamuoyuna yansıdı. Bunları izah ederken altılı masanın ortaklarının ekranda uyuyor olması bizi de uyutacakları anlamına gelmez. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diye yutturmaya çalıştıkları İnönü ile Demirel arasında Özal’ı devirmek için kıyasıya bir yarışın icra edildiği zamanlarda EYT gibi bir sorunu milletin başına bela etmeleri maalesef unutulmuş gözüküyor. Bugün çözüm bekleyen EYT gibi bir meselenin sanki parlamenter sistemin ürünü değilmiş gibi davranılmasına şaşırıyorum. Hatta şaşırdığım başka bir şey daha var: Diyelim ki Cumhurbaşkanını altılı masa seçtirdi ama 400 vekili yakalayamadı, o zaman ne diyecekler? Halk bize bu sistemi değişmemiz için müsaade etmedi başkanlıkla yola devam. Siz kimi kandırıyorsunuz? Siz kimi uyutuyorsunuz kardeşim! Laiklik gibi bir maddeyi tartışmalı konu diye ele alamazken, başörtüsü meselesini bütün gayretlere rağmen görmezden gelirken, kişi hak ve hürriyetinin anayasal güvence altına alınmasını görmezden gelirken hayvan haklarına sarılmanın anlamı ne? Her hayvan güzeldir ve özeldir ama şimdi burada eşek dersen konu başka yere gider ama bülbüllerden mi oy isteyecekler bu adamlar? Kendileri uyuyor bizi de uyuttuklarını zannediyorlar. Bu millet uyumuyor kardeşim! Evin çocuğu usulüyle seçilmiş bir vekili kulağının çekilmesi için parti başkanına havale eden şen ortakların masayı devirmemek için yedi elden sarılmaları anlaşılır ama devrilmiş bir masanın altında kimin kalacağı konusunda karar verememek anlaşılmamıştır. Bu masa bir gün devrilecek! Altında kalanın canı çıksın diye kenarda durup ortada görünmeye çalışanlara bir çift laf daha söylemek gerekirse seçmenin bizim olduğumuzu hatırlamalarında yarar olduğunu hatırlatırız kendilerine. Paragrafları ayarladık, gerekli puntoları bulduk, Times New Roman mı italik Ariel mi ya da tetimmemi olduğuna karar verdikleri yazı karakterinin puntosu ve satır aralarındaki boşluk bu ülkede ekonomi bakanlığı yapmış altılı masanın altı ayağından biri olan biri tarafından millete reçete olarak sunuluyor. Ortada olmayan bir adaya varmış gibi emirler ve talimatlar yağdıracaklarını söyleyen altılı masaya dayanabilecek bir adamın gelip sırf cumhurbaşkanı olacağım diye sarılmasının siz imkan dahilinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Altı kişinin dudağının arasına sıkıştırılmış bir ülke geleceği düşünemiyorum. Bu günden ihale kovalayanların yarın ülke kovalamalarını izleyecek gibi görünüyoruz. Kendileri uyurken biri de uyuttuklarını zannediyorlar uyanınca bakacağız.