HADDİ AŞIPTA AZAN; GEL HAKK’IN RIZASIN KAZAN HAK’TIR KADERİ YAZAN, TEBDİL İÇİN GELDİ RAMAZAN!

Üzerinden koca bir kameri yıl geçen Ramazan ayına bizleri kavuşturan Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Geçen yıl aramızda olup da bu yıl dar-ı Bekaya irtihal eylemiş olan tüm Ehl-i îmana Cenab-ı Hak zerreler adedince rahmet eylesin. Bizleri de o hal ile hallenince elimizden tutup, işimizi kolaylaştırsın. Hüsn-ü hatime nasip eylesin. Ayet-i Kerime’de Cenab-ı Hak mealen buyuruyor ki; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara Sûresi 183) İçerisinde Kuran-ı Kerim’in indirildiği ve yine Kur’an-ı Kerimde “...bin aydan daha hayırlı...” (Kadir suresi) diye Cenab-ı Hak tarafından müjdelenen Kadir Gecesini barındıran Ramazan ayı, İslam aleminde Allah’ın rızasını umarak bir kameri ay boyunca oruç tutulması ve muhtelif ibadet ve yönelişleri içerisinde barındıran bir aydır. Bu ay, Allah’ın rahmet ve bereket parıltılarının daha da yakından idrak edildiği muazzam bir öneme sahiptir. Ramazan ayının güzelliği ve bereketi, gönül hanesi başta olmak üzere hemen her hanede kendini hissettirir. Hz. Peygamber (sav)’den rivayet edilen “Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ümmetimin ayıdır.” (Aclûni, Keşfu’l -Hafâ,1/423) Hadis-i Şerif’i ile ihya edilesi ve olunası bir ay olduğuna iman ettiğimiz ve gereğini yerine getirmek amacıyla yöneldiğimiz bu müstesna ayda, ümmetin birbirine olan sevgi, şefkat, muhabbet ve paylaşma arzu ve isteği ziyadeleşmektedir. İslam dünyasında Allah’ın rahmet ve bereketine nail olmak arzusuyla çok büyük önem atfedilen bu ayda, Kur’an-ı Kerim hatimleri ve sadakayı fıtır başta olmak üzere nafile ibadetler, tasadduklar yapılmaktadır. Ayrıca dini ilimlere dair Hadis ve akaid kitaplarının tashih edildiği ilim meclisleri ve münferid çalışmaların daha da önem kazandığı bir aydır. Ramazan; paylaşmanın, uyanmanın, kanaatin, şükrün, nedametin, zamanın, nimetin, Hakk’ın ve onun nimetlerinin fark edilmesine kapı aralayarak insanların muhasebe yapmasına olanak tanıyan Cenab-ı Hakk’ın eşsiz lütuflarından birisidir. Oruç ise aç kalmak değil, aç olanın halini anlamaktır. İnfak (Allah için harcamak) etmenin idrak edilmesine vesile olan bir lütuf, nefsin dizginlerini elde tutmaya yarayan yönelişin Allah katındaki karşılığıdır.

Her coğrafyada ayrı bir güzellikle karşılanan Ramazan, kameri takvime göre her geçen yıl on gün önce gelmesiyle bütün mevsimlere rahmet ve bereketini yayarak tesir etmesi bakımından da manidardır. Rabbimizin sıcak yaz mevsiminde aç ve susuzluğu katbekat arttıracak bir zamanda da tutmamızı emredecek kudrete malik olduğu halde lütfu ve merhametiyle tüm mevsimlere serpiştirerek hem tüm yılı hem de kullarını lütfu ile taçlandırdığı ramazan ayı gün içerisinde Hz. Peygamber’in “…günahlara karşı kalkandır.” diye ifade buyurduğu oruçların tutulması ile başlar, akşam ezanı iftar heyecanı ile bir araya gelen Müslümanların Allah’a ve onun nimetlerine şükür ve tanzimi ile iftar sofrasında buluşarak iftarlarını açmalarıyla devam eder. Müteakiben tüm Müslümanları teravih namazı heyecanı sarar. Tüm Müslümanlar camileri doldurarak Allahû azimüşşan’ın davetine yönelirler. Kılınan namazların ardından eller duaya açılır. Rükû ve secdelerle ona olan şükürlerini ifa etmeye çalışan Müslümanlar dua ve niyazlarıyla Allah’tan kurtuluş ve berat fermanlarını niyaz ederler.

Yatsı ve akabinde kılınan teravih namazlarından sonra çarşılar, cadde ve sokaklar ramazanın kendine has bereketine ve ışıltısına sahne olur. İftar sonrası ailecek yapılan küçük gezintiler ile kalabalıklaşan sokaklarla, gün içerisinde “iftardan sonra” diye verilen çay

sözlerinin yerine getirildiği buluşmalarına sahne olan muhabbet ve sohbetle dolu kıraathanelerle, sohbet meclisleri, tatlıcılar, sahur vaktine hazırlık yapan lokantalar, belediyenin uygun gördüğü alanlarda yapılan ramazan etkinliklerin güzellikleriyle sokakların bir başka hareketlendiğine, gecelerin ayrı bir atmosferle ihya edildiğine şahit oluruz. Muhakkak ki ihya edilen geceler insanın da ihya olmasına vesile olmaktadır. İnsan adına ve insanları bir araya getirmek adına meşru zeminler dairesinde bir araya gelen Müslümanlar, gündüzki orucun ve iftar sonrası kılınan teravih namazı sonrası oluşan harareti bir başka hararetli içecek olan çay ile atarlar. Yapılan sohbetler ile gönül deryaları sel olur coşar. Rabbim! Ramazan-ı Şerifi hakkıyla îfa edenlerden eylesin. Ne güzeldir bu ulvi ay ve geceleri… Elhamdülillah… Ya Rabbi, bizi görmek istediğin yolda sabit kadem eyle. Oruçluların, rükû edenlerin, secdeye varanların, sevdiklerinin ve sevenlerinin yüce niyazlarına mazhar eyleyip bizleri bayrama affedilmiş ve beratları ellerine verilmiş kulların arasına dahil eyle. Ramazan-ı Şerifimiz Mübarek Olsun.