Güney Kore ve Türkiye eğitim sistemleri

Güney Kore’de okullar normalde saat, 16.00’da kapanır. Ancak etüd, kurs derken

orada bir öğrencinin eve gitmesi saat 23.00’ı bulur. Bu durum, belli bir kesimin için değil tüm ülke öğrencileri için böyledir. Öğrenciler,14 saatlerini dışarıda, yani eğitim ile ilgili geçirdikleri için ve başarılı olmalarındaki en önemli faktör de bu olduğundan kimse bundan şikayetçi değildir.

Dünyada, eğitimin kalitesini ölçen PISA sonuçlarına göre, G.Kore 7. sırada, Türkiye ise

72 ülke arasında, 54. sıradadır. 40 yıl gibi kısa bir sürede, sıfırdan zirveye çıkan Güney Kore,

eğitim sitemi ile devamlı başarılar elde ederek dünyada bir farklılık meydana getirdi.

Geliştirdikleri çağdaş eğitimleri sayesinde Koreli öğrenciler bilim, sanat, spor, dil bilgisi ve

ahlak gibi sahalarda hızlı ve kaliteli bir gelişim gösterdiler.

Devlet, Güney Kore’de, eğitimin her sahasından sorumludur. Eğitim tamamen ücretsizdir. Özel okul sayısı ise yok denecek kadar azdır. Kore halkının maddi gücü iyi olmasına rağmen, halk özel okullara ilgi göstermemektedir.

GüneyKore’de alan seçimi, 11. sınıflara başlıyor. Finlandiyadaki gibi, okullarda ayakkabı

yasak, terlik kullanılıyor. Okulun temizliğinden, tuvaletler hariç, sırayla tüm öğrenciler

sorumlu. Yabancı dil eğitimi ileri seviyede veriliyor. Öğrenciler İngilizce ve ikinci yabancı

dil olarak Çince öğreniyorlar. İngilizce eğitimini, yurt dışından getirilen, ana dili İngilizce

olan öğretmenler veriyor. Her yıl 15 milyar dolar İngilizce öğretimine para harcanıyor.

Öğretmenlerin görev yerleri her beş yılda bir değiştiriliyor. Güney Kore’de öğretmenlik, çok

saygı duyulan, yüksek prestijli bir meslek olarak algılanıyor. Öğretmenler atanamama ve

işsiz kalma gibi kaygılar taşımıyorlar. Öğretmenler, ülke ortalamasının çok üzerinde bir

gelir elde ediyorlar.OECD raporlarına göre, G.Kore’de göreve yeni başlayan bir öğretmen,

2 bin 500 dolar, 15 yıllık bir öğretmen ise, 4200 dolar almaktadır.

Bizde de göreve yeni başlayan, üniversite mezunu bir öğretmen 4 bin TL, yeni göreve

başlayan bir lise mezunu imam ise 4500 TL, bizde 15 yıllık bir öğretmen 10.200 TL. alıyor. Yani bizdeki öğretmenin hem aldığı maaş hem de hayat seviyesi, Güney Kore’deki öğretmenin dörtte biri kadar. Bizde şu anda işsiz ve atama bekleyen, 300 bin öğretmen var. Bu zavallı işsizlerin çoğunluğu mesleklerinin dışındaki alanlarda; çay demleyen, çay dağıtan, işportacı, tablacı, tezgâhtar vb. alanlarda,karınlarını doyurmak için çalışıyorlar. Acaba bu işten sorumlu olanlar bunu neden görmüyorlar?

Yeri geldiğinde, “öğretmenlik mesleği, peygamberlik mesleği” diyorlar, ama öğretmene maddi ve manevi desteği vermiyorlar, neden? Bugün öğretmenlerimiz, bu pahalı hayat şartları karşısında eziliyorlar, neden? Artık öğretmenlerimiz, dünya standartlarında bir ücret almalıdırlar.

Biz de öğretmenlerimize gerekli maddi ve manevi desteği verip G.Kore gibi, kaliteli ve

başarılı eğitim sistemini sağlayarak G.Kore’nin eğitimdeki kazandığı mucizeyi gerçekleştir

meliyiz. Bu da ancak ve ancak öğretmenlerimize sahip çıkmakla gerçekleşir.

Bugünkü şartlarda, yeni göreve başlayan bir öğretmenimizin maaşı,8-10 bin TL, 15 yıllık

bir öğretmenimizin maaşı 20 bin TL, 15 yıl üzeri bir öğretmenimizin maaşı da 25 bin TL

olmalıdır. Bu gereklidir, bu şarttır. Dünya gerçeklerine göz yummamalıyız.

Dünyanın hiçbir yerinde öğretmenler, Güney Kore’deki kadar kıymetli değildir. Eğitime büyük önem veren ülkede, zengin ve popüler olmanın en iyi yolu öğretmen olmaktır. Bazı öğretmenlerin yıllık kazancı 4 milyon doları bulmaktadır. Türkiye’de öğretmenler yıllık 21 bin dolar kazanıyor. Bu rakam, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’nin ortalamasının

yarısı bile değildir. Güney Kore’de ise, öğretmen olmak çok kazançlı ve popüler bir meslek, özellikle matematik ve teknoloji branşındaki öğretmenler çok para kazanıyorlar.

Güney Kore’nin ekonomik olarak başarılı olması incelendiğinde, bunun, eğitim ile

doğru orantılı olduğu görülür. Güney Kore’de piyasanın ihtiyacına göre şekillenmekte olan

bir eğitim sistemi mevcuttur. Yani G.Kore’de, sanayinin ihtiyaç ve beklentilerini esas alan

bir arz-talep dengesi sağlandığından, eğitim planlanması bu doğrultuda çok müthiş bir

gelişim göstermiştir. Biz neden eğitim sistemimizi dünya şartlarına göre düzenlemiyoruz ?

Tüm bu başarının altındaki esas faktör de eğitimdeki isabetli politikaların ve stratejilerin

belirlenmesi ve bu faktörlerin doğru bir şekilde planlanarak uygulanması bulunmaktadır.

G.Kore, eğitim sisteminde bu kadar başarılı olması, ölümüne çok çalışan ve başarılı olan

çocuklardan ibaret olmasıdır.

G.Kore, M.E. Bakanlığı,eğitim alanındaki tüm politikaların hem oluşturulmasında hem

de uygulanmasından sorumlu bir devlet organıdır. Bu eğitim ideolojisinin altında, her bir

Kore vatandaşının gerek kendi ülkesinin gerekse insanlığın demokratik gelişimine ve

ülkelerinin refahına katkıda bunabilecek kendisine güvenen fertler olarak yetiştirmelerini

sağlamak yatmaktadır. Eğitim Bakanlığı, eğitimin kalitesinin, öğretmenlerin kalitesinin

önüne geçemeyeceği anlayışını benimsemektedir. Bu nedenle Güney Kore’de,

öğretmenlerin profesyonel gelişimine katkı sağlamaya büyük önem verilmektedir.

G.Kore, M.E.Bakanlığı ilk,orta ve yükseköğretim kurumlarının, ders kitapları ve

müfredatlarının oluşturulmasından, yayınlanmasından, bu sistemlerin idari ve mali

desteklerinin sağlanmasından, öğretmenlerinin yetiştirilmesinden ve bu insan kaynakları

politikalarından, tüm hayat boyunca bir eğitim anlayışı çerçevesi içerisinde, bunların

geliştirilmesinden ve denetlemesinden sorumludur. Ne kadar harika ne kadar mükemmel.

G.Kore eğitim sistemi, devamlı olarak modern çağın şartlarına göre uygun bir şekilde

yenilenmektedir. Eğitimin model ve standartları güncelleştirilerek eğitimde elde edilmesi

hedeflenen kazançlar yönünde de dinamiklik sağlamaktadır.

2015 PISA bilim alanında, 72 ülke arasında G.Kore 11. - Türkiye 52. - okuma alanında

G.Kore 7. Türkiye 50. – Matematik alanında G.Kore 7.- Türkiye 49. sıradadır.

PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 2015 Ulusal Raporu açıklandı.

Uluslararası PISA testi sonuçlarına göre, Türkiye’deki öğrenciler bilim, matematik ve

okumada OECD ortalamasının altında kalmıştır. Öte yandan 2015 yılı insani gelişim

endeksinde, 188 ülke arasında Türkiye 72’nci sırada yer alırken, Güney Kore 17’nci sırada

yer almaktadır. 2016 yılı İngilizce yeterlilik endeksinde Türkiye 72 ülke arasında 51’inci

sırada yer alırken, Güney Kore 11’inci sırada yer almıştır.

G.Kore’de, özellikle mühendislikler ve sayısal bölümlerde çok ileridedirler. Robotlarla

arası iyi olan milletlerden olan Koreliler, yakında eğitim sistemlerini de bu cihazlara teslim

edecekler. R-Learning adı verilen proje dahilinde, 2012 yılında, 500 anaokulunda ve 2013

yılında toplam, 8000 eğitim merkezinde, robot öğretmenler kullanılmıştır.

G.Kore eğitim sistemi; demokratikleşme, özerklik, yerelleşme ve küreselleşme gibi dört

kelimeyle açıklanabilir. G.Kore eğitim sisteminin merkezinde tek bir şey vardır, her yılın

Kasım ayında yapılan Üniversite Giriş Sınavı, Suneung, öyle bir sınavdır ki öğrenciler

rahatsız olmasın diye uçaklar havalanmazlar, araçlar korna çalmazlar. Korelilere göre

Kore’nin en iyi üniversitelerinden birine girme ihtimali, yıldırım çarpması ihtimalinden bile

düşüktür. Biz neden bunları uygulamıyoruz ? Neden, neden?..

Yazar Amanda Ripley, Güney Kore eğitim sistemiyle ilgili olarak şunları söylüyor:

“ Eğer ortalama bir Amerikan eğitimi ile ortalama bir Kore eğitimi arasında seçim yapmak

zorunda kalsam, istemeden de olsa Kore modelini seçerdim. Gerçek şu ki, modern

dünyada çocuklar nasıl öğrenmek nasıl çalışmak ve başarısızlıktan sonra, nasıl yoluna

devam etmek gerektiğini öğrenmek zorundadırlar. Kore modeli tam da bunları öğretiyor”

diyor. Darısı bizim başımıza. Kore eğitimi insanları hayran bırakıyor. Ya bizim ki ?..

Özetle diyebiliriz ki Finlandiya “ aklı başında bir başarı” örneğidir. G.Kore ise “aklını

kaçırmış bir başarı” modelidir.

Atatürk “ Terbiyedir ki bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır, ya da bir milleti, esaret ve sefalete terk eder." diyerek eğitimin önemini, ne güzel özetlemiştir.

Selam ve saygılarımla …

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Dadaş Eşref 23 Eylül 2022 20:30

    Bu güzel yazıyı okudukça arada büyük bir uçurum olduğunu gördüm. Acaba bu fark nasıl kapanacak. Bu yetkililer bunu hiç görmüyorlar mı. Bu ülkenin çocuklarına yazık günah değil mi. Daha da duymamazlıktan geliyorlar. Eller aya gidiyorlar biz daha yerimizde sayıyoruz. Ne olacak bu ülkenin halı ne olacak. Eğitimimiz yerlerde sürünüyor. Neden müdahale edilip daha ilerilere götürülmuyor neden neden. Bu ülke neden böyle sahipsiz.