Önceki gün Erzurumspor deplasmanda Denizlispor’un konuğu oldu. 6 puanlık bir müsabakadan öte bir maçtı ve muhakkak kazanmamız gerekiyordu. Hakan hoca ile geçtiğimiz hafta alınan mağlubiyetin ardından Denizli maçının önemi 10 kat artmıştı. Keçiören maçında takımda kıpırdanmalar olduğunu gördük. Fakat bu kadar baskınlık olacağını tahmin edemiyorduk. Denizli maçının ilk 10 dakikasında aslında sinyali verdik. Rakibin uzaktan şut denemeleri ile Göktuğ’un zaafını kullanması aslında rakibin üzerimize fazla gelemeyeceğinin sinyalini verdi. Hakan hoca ise takımı bu müsabakaya öyle bir motive etmiş ki, valla ne diyeyim uzun zamandır şöyle arkama yaslanıp bu kadar rahat bir maç izlememiştim. Her ne kadar son dakikalarda yediğimiz baskı yine nefeslerimizi kesmiş olsa da, yine de kafamız çok rahattı. Eren Tozlu 2 net gol pozisyonu olmak üzere Rosheuvel, Mustafa Yumlu ve Estrella’nın uzaktan şutları ile 6-7 gol atabileceğimiz bir müsabakada maalesef 2 farklı sonuçla kazanmasını bildik. Sezonun ilk yarısında aldığımız galibiyetler başta olmak üzere hiçbir galibiyet bizi bu kadar mutlu etmedi. Çünkü her oyuncu çok istekliydi. Kalecimiz Göktuğ, savunmamız, orta sahamız ve ileri uç terlerinin son damlalarına kadar mücadele ettiler. Tabi biz ne bol bol gol atılmasını istesek te, ileri uç oyuncularımız elinden geldiğince gol atmamaya çalıştı. Gol atamama çabamız maalesef boşa çıktı. 2 gol attık. Her takım gol atma çabası içerisindeyken maalesef bizim oyuncular gol atmamak için çaba gösteriyorlar. Tabi bu işin mizah tarafıdır. Özgür o golü atmamış olsa tepkilerimiz çok daha farklı olacaktı. Hakan hoca motivasyon ve kondisyon işini halletmiş gibi gözüküyor. Çünkü takım son saniyelere kadar ayaktaydı. Birde şu gol atma işini çözerse ileride çok farklı şeyler konuşabiliriz.