Rivayet olunur ki Karadenizli “Temel, Dursun, İdris ve Cemal” bir araya gelmiş muhabbet
ediyorlar. Söz bir ara dördünün de ölesiye destekledikleri iktidar partisine geliyor. “Şaka ile karışık
Sadri Alışık” cinsinden Karadenizli zekâ ve şivesiyle özeleştiriye başlıyorlar.
Önce sözü Temel alır “Kim ne derse desin bizim uşaklar ÇALAYİLAR AMA ÇALIŞAYİLAR DA”
der.
Söz sıra Dursun’dadır “Evet doğru söyleyisin Teme’lum, bizim uşaklar ÇALAYİLAR,
ÇALIŞAYİLAR AMA NAMAZDA KILAYİLAR” der.
İdris onlardan geri kalır mı hiç? Tabii O’ daha komik bir değerlendirmede bulunur “Hem çalayilar,
hem çalışayilar, hem namaz kılayilar ve hem de ÇAPKINLIK YAPAYİLAR.. Hakkını vereyilar
vallahi uşağım…”.
Sonunu en acı tespitiyle Cemal bağlar. Çünkü içlerinde en bilgili birikimli, kültürlü, tahsilli ve
görgülüsü olup olaylara eleştirel ve sorgulamacı yaklaşan bir entellektüldir. Araştırmalarını şöyle
dile getirir “Uşağım bizimkiler 15-20 yıl içerisinde milyon dolarları cukkalayıp Karun gibi
zenginleşince, Türkiye dar gelmeye başladı. Avrupa’ya, Amerik’aya tüyüveriyorlar. Avrupa’da
açıklanan bir rapora göre sayıları on binleri geçmiş. İngiltere