Özellikle ligde sezon başında kurdukları kadrolarla ligi domine edecek olan takımlara karşı oynanan oyun bizleri ne kadar mutlu etmiş olsa da, kolay kazanabileceğimiz çoğu müsabakadan ise eli boş dönüyoruz. Hakan hocanın takımın başına geçmesiyle birlikte hem takım kondisyon olarak hem oyun olarak bayağı hem de istek konusunda bayağı ilerleme var. Altay maçında şahsi fikrimi söylemek istiyorum bu müsabakayı kazandık gözüyle bakıyordum. Lakin oyuncuların sahada oynadığı oyuna ve mücadeleye anlam veremedik. Daha sonradan pirim konusu olduğu ve Eyüp maçı öncesinde primlerin dağıtıldığı haberini aldık. Oyuncular Eyüp maçında galibiyeti çok istese de sonuca gidemedik. Yine klasikleşen bir Erzurumspor’u izlemiş olduk. Bir gelenek haline getirdiğimiz gol atamama ve son dakikalarda kolay gol yeme serimizi yine Eyüp maçında devam ettirdik. Sezonun ilk yarısında da iç sahada son saniyelerde 1 puanı tam alacak derken, Eyüp takımına 3 puanı teslim etmiştik. Yani bir varız bir yokuz. Fakat iç sahada kaybettiğimiz her maç bizim kaderimizi belirleyecek. Deplasmandan 1 er puan alıyoruz ve iyidir diyoruz ama iç sahada da kaybediyoruz. E peki ne anlamı kaldı? Hakan hocaya hepimiz inanıyoruz. Fakat artık iç sahada galibiyet gerekiyor.