SEKMEN SÖZ VERDİ
Erzurum’un Umudum Köyü sınırları içerisinde yer alan ve rivayete göre Ferhat ile Şirin’in yaşadığı mağara, görenleri hayrete düşürüyor. Son olarak Gazeteniz Milletin Sesi tarafından görüntülenen mağara, restore edilerek turizme kazandırılması isteniyor. Umudum Köyü Sakinleri, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in adı geçen mağarayı restore edeceğine dair söz verdiğini hatırlatarak, Sekmen’in ilgisini beklediklerini vurguluyorlar
UMUDUM DAĞI İLGİ BEKLİYOR
Erzurum'un kuzeyinde uçsuz bucaksız ova içerisinde, ovanın her tarafından fark edilebilecek yaklaşık yüz metre yükseklikte bulunmaktadır. Günümüzde piknik alanı olarakta kullanılan Kalor Tepe havaalanı yolu üzerinden Arıbahçe, Kevahor istikametinde yaklaşık 13 km kuzeyde, Dumlu Dağı'nın güney eteklerinde Umudum Köyü yakınlarında yer almaktadır.
KAYA MEZAR İLGİ ÇEKİYOR
Kalor Tepe Diauehi Krallığı'nın doğu sınırlarını teşkil eden "Üst Kale" Milattan önce 8. yüzyıl başlarında Urartu Krallığı'na katılmış, üzerinde herhangi bir arkeolojik kazı yapılmamış olan Umudum Tepe'nin güneybatı yamacında, yerden 3-4 metre yükseklikte, iki odalı bir kaya mezarı yer alır.
FERHAT İLE ŞİRİN’İN HİKAYESİ
Rivayetlere göre hikayenin ağırlıklı olarak Amasya'da ve bunun yanında Erzurum'da Kalor Tepe'de geçtiği söylenmektedir. Oldukça bilindik bir hikaye olan "Ferhat ile Şirin" hikayesi; hem Azerbaycan'da, hem Orta Asya'da, hem İran'da, hem Balkanlar'da hem de Türk topraklarında farklı farklı şekillerde anlatılsa da işin özü olarak kavuşamayan iki aşığın hazin durumunu anlatan bir hikayedir.
Kayalıklara kazdığı barınağında gündüzün yorgunluğunu atarken, Şirin de Ferhat’ı sıkça ziyaret ediyor ve yalnızlığın verdiği hoşnutluğun refakatinde bolca sohbet ediyorlardı. Ne yazık ki bu sohbetlerin üzerine kara bulutlar çökmeye başlamıştı. Şirin’in güzelliğini duyan Asya’nın bir başka güçlü Kralı da Şirin’e talip çıkmıştı.
Bu güçlü Kralın namını duyan Şirin’in babası Ferhat’a verdiği sözü unutarak henüz yüzünü görmediği Asya Kralına Şirin’in sözünü vermişti bile. Ama Şirin bunu ret ederek Asya’nın kralına ne kalbini, ne de elini vermeyerek Ferhat’a olan bağlılığında kararlıydı. Şirin’e yapılan tehditlerin bir faydası olmayacağını gören babası, taliplisi olan Asya Kralıyla Ferhat ile Şirin’i nasıl ayıracaklarının hesabını yapıyorlardı. Bu arada gururu incinen Asya Kralı, Ferhat ile Şirin’in kayalıklar arasında buluştuklarını duyunca Şirin’in babasını alarak kayalıklara götürdü ve bu buluşmayı yasaklamasını istedi. Sonraki akşam olduğunda bütün geceyi sabaha kadar bekleyen Ferhat, Şirin’in gelmediğini görünce onu görmek için saraya gittiğinde kapıların kapalı olduğunu gördü. Bunun üzerine Kralı ağır sözlerle itham eden Ferhat, Krala verdiği sözü tutmasında ısrar edince, başka bir mazeret bulamayan Kral, başlanan yolun bittiğinde Ferhat’a tekrardan sözünü tutacağının sözünü verdi ama o zamana kadar Şirin ile bir daha buluşmayacaklarında ısrarcı oldu. Kral zamana oynuyordu ve yol bitene kadar başka bir çözüm bularak işin içinden çıkmayı düşünüyordu. Şirin ise odasına kapanmış, Ferhat’tan başkasını kabul etmeyerek odasından çıkmıyordu. Ferhat yolun bir an bitmesi için gece gündüz çalışmaya devam ederken, iki kafadar Kral bu işi nasıl engelleriz diye çareler arıyorlardı. Ferhat’ın azımla çalışması sonucu yolun bitmesine de çok az kalmıştı zaten. Asya Kralı ise çaresizlik içinde son imkânını kullanmak için Ferhat'ın kaldığı kayalıklara giderek Şirin'in öldüğünün haberini Ferhat'a söyler. Bunu duyan Ferhat kendini kaybederek taşları yonttuğu baltayı alarak kendi başını gövdesinden ayırıp yaşamına son verirken bedeninden fışkıran kanlar barınağın tavanına kadar sıçramıştı.
KAN İZLERİ HALA VAR
Günümüzde dahi Erzurum vadisinin sakinleri burasını ziyaret edenlere, odanın tavanındaki kan izlerinin bıraktığı sanılan koyu renkleri göstermektedirler. Ferhat'ın mezarı ise sarayın hizmetçileri tarafından odanın üstündeki şapele defin edildiğini anlatmakta.
FARUK ÖZKAN
07.12.2020 13:35:00