ALLÂHU EKBER ( Allah, tek ve gerçek en büyüktür.)

Allahu Ekber’in manasını, bugün birileri, Allah en büyüktür diye açıklarlar. Demek ki başka büyükler de var ki böyle yorumluyorlar.

ALLAHU EKBER ; ALLAH TEK VE GERÇEK EN BÜYÜKTÜR, demektir.

İlk ezanı okumak, İslâm’ın ilk müezzini olmak Hz. Bilâl-i Habeşî’ye nasip oldu. O, bir zamanlar Mekke vadilerinde, efendisinin sürülerini güden basit, kimsesiz bir köleydi. Müslüman olduğunda, zâlim efendileri tarafından en ağır işkencelere, dayanılmaz zulümlere maruz kaldı. Ateş gibi yanan çöl kumlarının üzerine yatırılıp göğsüne kocaman kayalar konulduğunda bile imanını haykırmaktan vazgeçmedi. ‘Allâhu ehad’ (Allah birdir) nidaları zâlimlerin

suratında bir tokat gibi patladı. Âlemlerin Rabbi, en zor zamanlarda Mekke

sokaklarını “Allah birdir” diye inleten kuluna, Medine’de ‘Allâhu Ekber’ (Allah, tek ve gerçek en büyüktür) diyerek ezan okumayı nasip etti.

Evet, “ Allah, tek ve gerçek en büyüktür. “. Biz acizane, çocuklarımıza ve gençlerimize, nasihat ederken büyüklerini tanımalarını ve büyüklerin en büyüğünün de Yüce Allah olduğunu söylüyoruz. Hiç düşündünüz mü bir Müslüman, günde kaç kere ‘Allâhu Ekber’ cümlesini işitiyor veya telaffuz ediyor.

“ Allahu Ekber”, bir ezanda altı kere tekrar ediliyor. Günde beş ezanımız olduğuna göre, bir camide, Allahu Ekber otuz kere okunuyor. Kâmette de günde, bir camide otuz kere okunuyor. Dünyada, 61 İslam ülkesi var, Bundan bir süre önce, Suudi Arabistan’ın,İthra kentindeki, Kral Abdülaziz Dünya Kültür Merkezinde düzenlenen, uluslararası bir konferansta,dünyada 3.6 milyon camii olduğu dile getirilmiştir. Biz bu sayının asgarisini, iki buçuk milyon alalım.

Ezanda, Allahu Ekber, bu camilerde, bir günde, 75 milyon kere, kâmette, Allahu Ekber, bu camilerde, bir günde, 75 milyon kere okunuyor. Bir günde, beş vakit namazda, bir Müslüman, 33 x 5= 165 kere, Allahu Ekber tesbihatını okuyor.

Yapılan anket ,test ve araştırmalarda, dünyada namaz kılan Müslümanların oranı, yüzde 70’dir. Bir milyar yediyüzelli milyon Müslümanın, bir milyar ikiyüz yirmibeş milyon Müslümanın, namazını kıldığı tesbit edilmiştir. Hadi biz bunun yanılma payını alarak, bir milyar Müslümanın namazını kıldığını kabul edelim. Demek ki beş vakit namazda, bir Müslüman tarafından,165 kere okunan Allahu Ekber tesbihatı, bazen camilerde görüyoruz , az bir Müslüman, bu tesbihatı okumadan çıkıyor. Hadi bu rakamın da otuzbeş milyarını silelim, demek ki bu tesbihat günde, yüzotuz milyar kere okunmaktadır.

Yine bir rekatta, bir Müslüman, 6 kere Allahu Ekber diyor, kırk rekatta, 240 kere, Allahu Ekber diyor. Bazen,bazı namazlarda, bazı sünnetler ve sünnet-i müekkedeler, birileri tarafından kılınmıyor olabilir. Bunun da kırk keresini silelim, demek ki namazlarda getirilen “ Allahu Ekber “ tekbiri, ikiyüz milyar kere okunmaktadır.

Yani toplamda, yüce Rabbimizin , mübarek Allahu Ekber ismi, dünyada ,bir günde ; ezan, kamet , namazdaki tekbir ve namazdaki tesbihatta, 330 milyar, 150 milyon kere okunmaktadır. Ki biz bu rakamı da ihtimalleri dikkate alarak hesapladık.

Ayrıca hergün kılınan; duha, evvabin, teheccüd ve nafile namazlarda, tarikat, tekke, medrese, cemaat evlerinde, resmi dairelerde, öğrenci yurtlarında ve Müslümanların fert olarak okudukları, “ Allahu Ekber “ tekbir ve tesbihatlarını da sayarsak bu rakam, inanılmaz rakamlara, çok çok yukarılara çıkar.

Ayrıca yüce Rabbimizin evrende yarattığı, 225 milyar cüce galaksi,daha ufak ise 7 trilyon galaksi, her galakside ortalama 200 milyar yıldız, bugüne kadar evrendeki gezegen sayısını bilim insanları bile bilmiyor, bunun kesin cevabı yok, ama tahminlere göre, 300 ile 500 milyar arasında bir rakam olduğu söyleniyor. Ayrıca, 200 milyar gökada,yine yapılan çalışmalarda, evrende 700 trilyon karasal gezegen olduğu tesbit edilmiş, bunların hiçbirisinin dünyaya benzemediği söyenilmektedir.

Bir düşünebiliyor musunuz ?.. 225 milyar, 7 trilyon, 200 milyar ve 700 trilyon, uzaydaki gök cimsi, kendi lisan-ı hareketleri ile kendilerini yaratan yüce yaratıcı, Allah (C.C.)’ı tesbih etmektedirler.

Allah (C.C.), uzaydaki Tarık yıldızına yemin ediyor.1967 yılında bilim adamları, Tarık yıldızının, kapı tokmağı gibi “tık tık” diye bir ses çıkardığını tesbit ettiler. Demek ki Tarık yıldızı, bizim anlayamayacağımız bir lisanla, Allah’ı tesbih etmektedir.

Yine bize 165 ışık yılı uzaklıkta, gök cisimlerinin olduğu, daha birçoğunun ise bilinemediği ifade ediliyor. Bu rakamlar “ Kopernik Prensibine” ve İsceçte’ki Uppsala Üniversitesinin astronomi bölümü ve diğer ülkelerin çalışmaları sonucuna göre verilmiştir.

Yunus Emre : Şol cennetin ırmakları / Akar Allah deyu deyu / Çıkmış İslâm bülbülleri / Öter Allah deyu deyu

Salınur Tuba dalları / Kurân okur hem dilleri / Cennet bağının gülleri / Kokar Allah deyu deyu

Altundardır direkleri / Gümüştendir yaprakları / Uzandıkça budakları / biter Allah deyu deyu

Bülbül aşık olmuş güle / Öter Allah deyu deyu , diyerek kâinatta bulunan yaratılmış tüm mahlukatın, kendi lisan-ı hâlleri ile, Allah’ı tesbih ettiğini söylemektedir.

Ayrıca , bilinen dünyada, okyanuslardaki milyonlarca canlı, yeryüzündeki yaratılmış milyonlarca; hayvan, böcek, kuş, çiçek, ağaç vb. mahlukat da hep birden, bir “ kâinat korosu” halinde, lisan-ı halleri ile Allah’ı zikretmektedirler.

Yüce Rabbimiz Allah (C.C.) , “ Görmedinmi ki göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah’ı tesbih etmektedir. Her biri kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir. ( Nur – 41 ) “., buyurmaktadır.

Bu mübarek ayette de canlı, cansız varlıkların tesbihi ise ya hal diliyle ve hal hareketleri ile, varlık ve hareketlerindeki özellik ve incelikleri gözler önüne sererek programlandıkları gibi davranmak suretiyle olmaktadır veya Allah’ın kendilerine verdiği, bizim anlayamayacağımız özel bir dil ile ifade edilmektedir.

Bir safaride uzmanlar tesadüfen, bir arslanın kükrediğini kayda almışlar, bu sesi incelediklerinde, arslanın kükremesinde “ Allah “ dediğini tespit etmişler ve bunu tüm dünyaya ilan etmişlerdir.

Zaten, evrendeki sayısını verdiğimiz veya bilemeyip veremediğimiz tüm gök varlıkları, lsan-ı hareketleri ile, yeryüzündeki insan, lisan-ı kâl (söz) ile, hayvan, nebat, okyanuslardaki tüm canlılar, şüphesiz ki kendi hal lisanları ile, kendilerini yaratan, “ tek ve gerçek en büyük olan, yüce yaratıcı,kâinatın sahibi ve maliki Allah (C.C.)’ı, Allahu Ekber “ diyerek tesbih etmektedirler. Bu, inkâr edilemez bir gerçektir.

İnsanlar, en sevdiklerinin, çocuklarının, torunlarının ,eşlerinin isimlerini bir günde belki en fazla, 20,30,veya 50 kere söylesinler. Veya, bugünkü bilgisayar, internet, faks, cep telefonlarında, diğer yazışmalarda konuşulan veya kullanılan bir ismi , azami, en azami; 1,2,3, 4,5, belki on, belki yüz milyon kere kullansınlar.

Bütün bunlar, bir günde, asgari, 330 milyar 150 milyon kere söylenilen ve kesin hesap edilemeyen “ Allahu Ekber “ isminin yanında solda sıfır kalırlar, anlamsızlaşırlar, hiçbir anlam ifade etmezler. Doğrusunu Allah bilir.

Madem böyledir. O zaman inanan insanlar “Allahu Ekber” lafzını hiç dillerinden düşürmemelidirler. Bu mübarek lafzın, bütün kâinatı kapladığını bilmelidirler. Ateistler de vicdanlarına danışarak iyi düşünmeliler ve bunun bir murakabesini yapmalıdırlar. Vicdanları onlara bu gerçeği söyleyecektir.

Selam ve saygılarımla…