AH HACI AMCA AHHHHH…..

Almanya’nın Münih kentinde oturmaktayım. Yılbaşından bir gün önce 7 yaşındaki oğlumla birlikte AVM’den yılbaşı ve evin diğer ihtiyaçları için alıveriş yapmış çıkıyoruz. Çıkarken yakından tanıdığım bir Hacı Amca ile karşılaştık. Selamaleykümselamdan sonra alışverişlerim içerisinde hindiyi de görmüş olacak ki yüksekokul mezunu, basını iyi takip eden, milliyetçi muhafazakâr dünya görüşüne sahip, okuyan yazan bana “Mehmet Almanya’ya benden sonra geldin ama maşallah tam gâvur olmuşsun. Ne o hindi mindi öyle. Müslüman yılbaşı kutlar mı?” dedi. “La havle vela kuvvete… ve Allahümme sabirin” çekerek hiç bir cevap vermeden sahte bir gülücükle geçiştirdim. Hâlbuki ki Hacı Amca’nın “Cemayüzevvelinini çok iyi biliyordum. Atalar ‘Bilmeyene bildireceksin’ demişler ama bildirmedim. Geçmişini ve durumunu şöyle bir gözlerimin önünden geçirdim ve de ‘Allah’ım sen kimseyi böyle yüzsüz onursuz cahil Müslüman yapma’ diye” diledim. Sadede gelerek Hacı Amca’nın cinsini cibilliyetini sizde bilin diyerek, şöyle bir göz atalım istedim: Hacı Amca bir defa 40 yaşına kadar kırmadığı bardak kalmamış. 40 Yaşından sonra sakal bırakıp, namaza niyaza başlayarak, haca gitmiş. Şimdide üfürerek geziyor. Bir defa yayla yolu/suyolu yaparcasına, genç emekli yeni hanımı ile her yıl Umre’ ye gidiyor. Kendisi hem Almanya’dan hem Türkiye’den emekli olmuş. Hacı amca ölen eşinden de emekli maaşı alıyor. Türkiye’den evlendiği eşi de Türkiye’den emekli maaşı alıyor. Yeni hanım Türkiye’de ölen eşinden de emekli maaşı alıyor. Kendileri iki kişi ama evlerine maaşallah 5 maaş giriyor. Anlayacağınız her ikisi de ölen eşlerinin maaşlarını da alıp, gırtlağına kadar haram üstüne harama boğularak yani başında tüyü bitmemişlerin hakkını yiyerek, haram çukurunda debelleşiyorlar. Yetmedi Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı olarak imam nikâhı ile (Resmi nikahsız) birliktelik yaşıyorlar. Ayrıca Türkiye’den belgesini nasıl uydurmuşsa, üzerine kayıtlı esasen kendisinin olmayan iki yeğeninden dolayı Alman devletinden çocuk parası alıyor”. Velhasılı kelam Hacı Amca’nın bu kirli geçmişini sorgulayarak haddini bildirmemenin üzüntüsü, mahcubiyeti, sorumluluğu ve de pişmanlığını yaşamaktayım. Hacı Amca konuşunca mangalda kül bırakmaz. Dini imanı kimseye vermez. Ondan iyi Müslüman yoktur. Son yıllarda bunun gibi yüzsüz onursuz binlerce cahil Müslüman rezaletlerine çok şahit oluyoruz. Bunlar bu kadar fakir fukara, garip gureba, Suriyeli, Asyalı mülteci var iken “Kul hakkı” nı aklının ucundan bile geçirmiyorlar. Haccın haricinde, Allah indinde kabulü şüpheli her yıl Umreye gidip gelmekte ne oluyorsa? Hiç bir beis görmüyorlar. Bunların ağa babaları, pirleri, şeyhleri olan iş adamları da dünyanın en büyüklerinden 3. Hava limanını, boğaz köprüsünü, Avrasya Tünelini v.s. yapıyorlar ama devlete vergi vermeye sıra geldi mi ortalıktan namertçe tüyüyorlar. Vergi rekorlarını yine Koçlar, Sabancılar, Aydın Doğanlar kırıyorlar. Çünkü bunlar Türkiye’yi İslam ülkesi (yani Dar’ül İslam) kabul etmiyorlar. (Dar’ül Harp) içerisinde ülke kabul edip (Vergi kaçar Cuma Kaçmaz veya Vergi kaçırılır Cuma kaçırılmaz zihniyetiyle) vergi kaçırıyorlar. O kafalarca laik düzende vergi kaçırmak günah değil mubahtır. Bunu açıktan fütursuzca söylemeye başladılar. İşlerine gelmediği için anlamakta istemiyorlar. Din “Yılbaşı kutlama” yla elden gitmez. Esasen din “Yolsuzluk, hırsızlık, yalan dolan talan iftira ve dedikoduyla kısaca adaletsizlikle yani kul hakkı yemekle gider. Bunlara ses çıkarmadığın seyirci kaldığın zaman” gider vesselam… Sonuç olarak biraz “Akıl, İz’an, insaf, vicdan” dostlar. Ki bu tavır davranış ve fiiliyatlar “Ne akli, ne vicdani, ne insani ve ne de İslami…”

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.