Kasımı bekleyin, kasımı bekledik aralığı bekleyin, aralığı bekledik nihayet o meşhur dünyaya açık çağrı toplantısı yapıldı. Salon kalabalıktı, salonun heyecanı vardı. CHP’ye yakışan bir katılımla hem heyecanlı hem de doluydu. Biz epeydir bu siyasi heyecanı bekliyorduk. Kaotik konuşmalardan, suçlama ve çamur atma siyasetinden çok uzakta bir toplantı oldu. Ben gayet beğendim açıkçası konuya eleştirir bakmıyorum, olması gereken de buydu. Siyasete biraz nezaket, biraz heyecan, biraz da yapıcı üslup lazımdı. CHP bu organizasyonda bu yönde bir adım atmış oldu. Her ne kadar katılımcılar yeni ekonomik danışman CHP’li Rıfkı’yı anlamasalar da o da konuştu. Ben isterdim ki tele konferanstan ziyade kendi kalksın gelsin çünkü nihayetinde mesaisi başladı, yevmiyesi çalışıyor. Kendi de zahmet edip buralara kadar gelseydi daha bir heyecanlı olurdu. Neyse oradan konuştu ama kimse anlamadı, anlıyormuş gibi başlarını salladılar. Olsun bu da bir şeydir elbette. Bence altılı masanın en aktif ve en cesur adamı sayın Kılıçdaroğlu koşturuyor, bir şeyler organize ediyor, aktif siyaset yapıyor, girişimlerde bulunuyor. Açıkladığı reçete de çok beğendiğim maddeler de var, yararlı işler de var. Bence en kıymetlisi 70 spartalı adamı görevlendirmesi. Bunların birkaçı yabancı olsa da bu 70 spartalı ülkeyi ayağa kaldıracak. Dalga geçmiyorum, ciddi ciddi söylüyorum ben bundan gayet memnun oldum, ülke adına sevindim. En azından devleti, emniyeti, hukuku, kısacası tüm kamuyu tehdit etmeden yapıcı bir dille hem eleştirdi hem de yapacaklarını ortaya koydu. Bu benim adıma çok kıymetli. Her muhalif bu kadar çalışsa bu kadar projeyi geliştirse inanın ülkemiz karşısında kimse duramaz. Bence hak ettiğimiz muhalefet ve hükümet adayı böyle olmalı. Bir başka yazıda da ufak tefek eleştiririz olur biter. Hoşçakalın.